Yapay zekâ günden güne hayatımıza iyice yerleşiyor. Sadece profesyonel hayatın değil, günlük yaşantımızın da vazgeçilmez bir parçası olma yolunda ilerliyor.

Müzede gezerken dinlediğimiz rehberden ChatGPT’ye sorduğumuz film-dizi önerilerine kadar hemen her alanda yapay zekâ ile temas hâlindeyiz artık. İyi, güzel ama peki ya harcanan enerji?

Gelin, bir de işin enerji tarafına bakalım. MIT Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre sohbet botlarının verdiği en basit yanıt bile bir mikrodalga fırınının 1-8 saniye arasında çalışmasına eşitmiş. 5 saniyelik video oluşturma ise yarım saatlik bir pişirmeye denk enerji tüketiminde bulunuyormuş. Milyonlarca insanın sürekli bir şeyler sorduğunu düşünecek olursak ve her sorulan sorunun da basit bir cevabı olmadığını düşünürsek ihtiyaç duyulan enerjiyi tahmin edin!

Tabii Google, Microsoft gibi devler çoktan harekete geçmiş durumda. Microsoft, yapay zekâ altyapısının enerji ihtiyacını karşılayabilmek için 50 MW’lık bir füzyon reaktörü kurmayı planlıyor. Google ise deneysel jeotermal teknolojilere odaklanmış durumda. Hatta bunun için Energy Dome adlı bir İtalyan girişimin geliştirdiği teknolojinin üstünde çalışıyor.

Yapay zekâ girişimi Anthropic’e göre ise sektörün enerji tüketimi 2028 yılına gelindiğinde 50 gigavatı bulacak. Yapay zekânın artık arama motoru gibi kullanılmaya başlandığı gerçeğini de düşünürsek bu bahsedilen tüketimler hiç de abartı görünmüyor.

Sürekli kaynakların verimli kullanılmasından bahsediliyorken, kurumsal dünyada neredeyse her cümlenin içinde bir sürdürülebilirlik kelimesi geçiyorken yapay zekânın ihtiyaç duyduğu enerjiye sessiz kalınması da ayrı bir konu.

Bize düşense -sorumlu bireyler olarak- en azından maydanozun faydalarını yapay zekâya sormak yerine Google’da aratmak olabilir. Yeri gelmişken ChatGPT’de yapılan her aramanın Google’daki 10 aramaya eş değer olduğunu da belirtelim.