Aliye Berger, doodle oldu!

Bugün 117. yaş günü nedeniyle Google’ın markajına giren Aliye Berger, Türkiye’nin ilk kazıma ve oyma gravür sanatçılarından biri. İlk kez 1954’te Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği resim yarışmasından aldığı birincilikle sanat camiasına kendini tanıtan Aliye Berger, sanatçı bir aileden geliyor.

Halikarnas Balıkçısı mahlasıyla tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın ve ressam Fahrünnisa Zeyd’in kardeşi olan Aliye Hanım, sanat camiasında dışavurumcu oyma baskı tekniğiyle ön plana çıkıyor.

Sanatçı kardeşler, ailede kendilerinden sonraki nesile de sanat sevgisini aşılıyor. Google’ın doodle’ı haline gelen Berger aynı zamanda seramik sanatçısı Füreya Koral, tiyatrocu Şirin Devrim ile ressam Nejat Devrim’in de teyzesi.

Lise yıllarında Türkiye’de bulunan Macar keman virtüözü ve pedagog Karl Berger’den piyano ve keman dersleri aldı. 23 yıl beraber yaşadıktan sonra ders aldığı Karl Berger ile dünya evine girdi. Evliliklerinin altıncı ayından sonra eşini kaybeden Aliye Hanım, kendini tamamen sanata adadı.

1935 ve 1939 yılları arasında sanat hareketlerini izleme maksadıyla kardeşi Fahrünnisa Zeyd’in yanına giderek Berlin ve Paris’te geçirdiği süre ve eşini kaybettikten sonra heykel ve gravür çalışmak üzere gittiği Londra seyahati sanata olan adanmışlığını besleyen süreçlerin başında geliyor.

45 yaşında, 150 gravür çalışmasıyla Londra’dan Türkiye’ye dönen Berger; 1951 yılında yılında ilk kişisel sergisini açtı. 1954 yılına geldiğimizde Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği iş ve istihsal temalı resim yarışmasında “Güneşin Doğuşu” tablosuyla birincilik kazanan Aliye Hanım, yıllarca ilmek ilmek dokuduğu sanat eğitiminin ardından nihayet ismini sanat camiasında duyurdu.

Hayatı boyunca desen ve yağlı boya resimler üzerine çalışmış olsa da oyma baskı tekniğini kullandığı siyah ve beyazın ara tonlarında eserleriyle kendi imzasını oluşturdu. Materyel olarak zımpara kağıdı, kasap kağıdı hatta tülbent kullanan Berger, günlük yaşamın kalıplarını eserlerine aktarmaktan hoşlanıyordu. İstanbul’un çeşitli köşelerini özgün bir lirizm ve dışavurumculukla hem gerçekçi hem de fantastik açıdan ele aldı.

Yaşamı boyunca, dünya çapındaki şehirlerde açtığı on iki özel serginin yanı sıra kırk sekiz karma sergide de eserleriyle yer aldı.

1974’te hayatını kaybeden sanatçının eserleri ölümünden sonra da defalarca sergilenmeye devam etti. Eserlerinin dahil olduğu en çok ses getiren sergiler; 16 Ekim 1 Kasım 195 tarihli İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi sergisi ile Yapı Kredi Bankası’nın 11 Şubat – 6 Mart 1988 tarihli sergisidir.

Günümüzde ise üç eseri Albertina Müzesi’nde, dört eseri ise İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde sergilenmeye devam etmektedir.  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.